Bu haftaki programımızda, 2 Mayıs’ta yüzüncü yaş gününü kutladığımız Serge Reggiani’nin müzik kariyerini gözden geçirmeye devam ettik. Program boyunca onun 1975-2002 yılları arasında yayınladığı albümlerden seçtiğimiz şarkıları dinledik.
Programa Reggiani'nin 1975’te piyasaya çıkan albümünden bir parçayla başladık. Sözleri Claude Lemesle, müziği ise Alice Dona imzalı Rue du Rêve adlı şarkıda, “İyi bir öğrenci değildim ve kötü bir vatandaşım ama evim hayaller sokağında işim ise dostlar caddesinde” diyordu sanatçı. Reggiani’nin bu parçayı da içeren sekizinci stüdyo albümü, bir akşam alkol eşliğinde geçmişini ve pişmanlıklarını hatırlayan bir adamın hikâyesini konu alan La chanson de Paul ile açılıyordu. O dönem, gerçek hayatta da alkol problemiyle mücadele eden sanatçı, içinde bulunduğu durumu “alkol hastalığı” olarak nitelendirmesine karşın bu alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyordu. Albümde bu temayı dolaylı yoldan işleyen bir başka şarkı da sözleri Bernard Dimey imzasını taşıyan Si tu me payes un verre’di. “Bana bir içki ısmarlarsan sana istediğin her şeyi söylerim” sözleriyle dikkat çeken bu parça, geçen ay Renaud yorumuyla yeniden gündeme gelmişti. Söz konusu albümde öne çıkan bir başka şarkı da Le souffleur'dü. Parçada tiyatroda suflörlük yapan bir adamın hikâyesini anlatıyordu Reggiani. Corneille’in Le Cid adlı eserini sahneye koyan bir tiyatro topluluğunda yer alan bu suflör, oyundaki bazı rolleri kendisinin daha iyi oynayacağını düşünüyor, yapımcıların bir türlü onun yeteneğini fark etmemesinden şikâyet ediyordu. Şarkıda geçen “Görüyorum ki Don Diègue içiyor... hem de çok... hatta benden bile fazla” sözleriyle ise Reggiani bir anlamda gerçek hayatta içinde bulunduğu duruma atıfta bulunuyordu.
Yine 1975’te, Claude Lelouch’un Le chat et le souris adlı filminde rol almasının ardından 1977’de ağırlıklı olarak Alain Goraguer, Alice Dona, Claude Lemesle ve Jean-Loup Dabadie dörtlüsünün imzasını taşıyan parçaların yer aldığı bir albüm yayınladı Reggiani. Albümün en dikkat çeken şarkılarından biri Le Barbier de Belleville yani Belleville berberi'ydi. Şarkının isminde Rossini’nin ünlü operası Sevil Berberi’ne atıfta bulunulsa da parçada aslında yakın zamanda kaybettiği babasının hikâyesini anlatıyordu sanatçı. Mesleği berberlik olan Ferrucio adlı bu adam da tıpkı şarkıda anlatıldığı gibi şarkı söylemeyi çok istemiş ama bunu asla başaramamıştı. Albümün öne çıkan bir başka şarkısı da Sylvain Lebel & Alice Dona ikilisinin imzasını taşıyan Ma deniere volonté idi. Parçada hayatının son günlerine yaklaşan buna karşın son arzusunun "yaşamak" olduğunu dile getiren bir adama hayat veriyordu Reggiani. Sylvain Lebel aslında babasının ölümü üzerine yazmış şarkıyı ve Reggiani şarkının sözlerini ilk okuduğunda ikisi birden gözyaşlarına hâkim olamamış. Parçanın o dönemde Hollanda ve Japonya listelerinde de boy gösterdiğini hatırlatalım.
Müzik kariyerinde elde ettiği onca başarıya karşın Reggiani için öncelikli olan her zaman sinemaydı, bu yüzden de bir yandan albüm kayıtları ve konserlerle uğraşırken öte taraftan beyazperdeyi asla ihmal etmiyordu. 1977’de Violette & François ve Une fille cousue de fil blanc gibi filmlerde rol almasının ardından 1979 sonbaharında yeni bir albümle müzikseverlerin karşısına çıktı sanatçı. Fazla ses getirmeyen bu albümün en dikkat çeken parçası, hiç şüphe yok ki albümün açılışında yer alan J’t’aim’rais idi. Claude Lemesle & Alain Goraguer ikilisinin imzasını taşıyan parçada âşık olduğu kadını her koşul altında seveceğini dile getiriyordu Reggiani. Şarkıda seslenilen kadının, sanatçının hayatının aşkı olan Noëlle Adam olduğunu tahmin etmek pek de zor değildi.
1980 yılının ilk aylarında Reggiani’nin hayatında sinema yeniden ön plana çıkmıştı. O yıl rol aldığı üç önemli film nedeniyle kendine sık sık televizyon ekranlarında yer bulan sanatçı, bu filmlerden ikisinin (Fantastica ve La terrazza) Altın Palmiye’ye aday gösterilmesi sonucu Mayıs’ta Cannes Film Festivaline katıldı. Ne var ki bu mutlu günler fazla uzun sürmeyecek, Reggiani o yılın Temmuz ayında, bir süre önce birlikte sahne aldığı oğlu Stéphan’ın hayatına son vermesiyle derinden sarsılacaktı. Bu acı olay Reggiani’nin ciddi bir depresyona girip alkol kullanımını iyiden iyiye arttırmasına yol açarken sanatçı bu nedenle yaklaşık altı yıl boyunca beyazperdeden uzak kaldı. Buna karşın teselliyi müzikte arayan Serge, 1981’in ilk aylarında çıktığı turne sonrasında kariyerinde ilk kez efsanevi Olympia konser salonunda sahne aldı. Aynı günlerde sanatçının yeni bir albümü de piyasaya çıktı. Hem oğlunun kaybetmenin verdiği üzüntü, hem de alkol ve sigara kullanımı nedeniyle yaşadığı fiziksel çöküntü nedeniyle kayıtlarını oldukça zorlanarak gerçekleştirdiği bu albümde Louis Bessières ve Alain Goraguer’ye ait besteler yer alıyordu. Albümün en dikkat çeken parçası ise sözleri Claude Lemesle imzasını taşıyan Goraguer bestesi Le zouave du Pont de L’Alma’ydı. Parça, Seine Nehri üzerinde yer alan Alma köprüsünün ayağındaki asker heykelini konu alıyordu. 1856’da inşa edilen heykel, yoğun yağışlar sonucu zaman zaman taşan Seine nehrinin su seviyesini ölçmek amacıyla kullanılıyor, eğer su seviyesi askerin ayağına ulaşırsa nehrin taşmakta olduğu anlaşılıyor.
Seksenli yıllar Reggiani için pek de kolay geçmedi. Yaşadığı fiziksel çöküntü sesine de yansıyor, konserler sırasında sık sık detone oluyor ya da şarkılarını müzikle uyumlu bir şekilde söyleyemiyordu. 1983’te çok sevdiği Albert Camus’nün L’étranger – Yabancı adlı eserinden bölümler kaydeden sanatçı, ertesi yıl yayınladığı çok fazla ses getirmeyen bir albümün ardından Olympia’da sahne aldı ancak sekiz gün süren bu konserler boyunca şarkı sözlerini unutması, kelimeleri yanlış telaffuz etmesi kısacası çok yorgun bir görüntü sergilemesi onu izlemeye gelenlerin ağzında acı bir tat bıraktı. Bu dönemde sağlık problemleriyle de boğuşan ve birçok kez hastaneye kaldırılmak zorunda kalınan Reggiani, 1986’da Leos Carax’ın Mauvais sang – Kötü Kan adlı filmiyle uzun bir aranın ardından beyazperdeye döndü, 1988’de ise iki televizyon filminde boy gösterdi. Aynı yıl, bu kez Michel Sardou ve Charles Aznavour’un da yapım şirketi olan Tréma etiketiyle yeni bir albüm yayınladı. Tüm şarkı sözlerinin Claude Lemesle imzasını taşıdığı albümdeki her bir parça, tanınmış bir kişi için yazılmıştı. Örneğin Pablo Picasso'yu konu alan Pablo adlı şarkıda; “Prado’nun duvarlarında Goya ve Velasquez’i vardı İspanya’nın, Don Kişot’un ruhu ve Pancho’nun eşeği vardı İspanya’nın, Bir kartal ve Carmen’den doğduğunda sen, Kolomb’un bir denizcisi ve Chimène’den, Endülüs’ün asmalarından ve bir boğanın kanından” diyordu Reggiani. Albümde Picasso dışında Molière, Adèle Hugo, Camille Claudel ve Charlie Chaplin gibi ünlü isimleri konu alan paçalar yer alıyordu. Albümdeki dikkat çeken şarkılardan biri de Reggiani’nin yaklaşık otuz yıl boyunca hayatını paylaştığı Noëlle Adam için yazılmış olan Noëlle’di.
1990’da Finlandiyalı yönetmen Aki Kaurismäki’nin I hired a Contract Killer filminde küçük bir rolde karşımıza çıkan Reggiani, o yılın sonbaharında ise Tréma etiketiyle ikinci albümünü yayınladı. Sanatçının 1991 Temmuz'unda kalp rahatsızlıkları nedeniyle bir kez daha hastaneye kaldırılması, herkesin aklına bir süre önce geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayata veda eden Serge Gainsbourg’u getirse de Reggiani durumunun o denli kritik olmadığını açıklayarak hayranlarını rahatlatacaktı. Bu zor günlerin ardından bir süreliğine kızı Carine’in yanına yerleşerek istirahate çekilen sanatçı, bu dönemde sanatın merak duyduğu bir başka dalına daha fazla zaman ayırma fırsatını buldu. Bu sanat dalı resimdi ve Serge bu yeni hobisine ilerleyen dönemde sergi açacak kadar tutkuyla bağlanacaktı. Öte yandan müziği de ihmal etmeyen sanatçı, hayranlarını 1992’de yayınladığı "70 Balais" adlı albüm ve 1993’teki Palais des Congrès konserleriyle selamlıyordu. 1995’in ilk aylarında kapağında uzamış saçları ve gri-beyaz sakalıyla boy gösterdiği yeni bir albüm yayınlayan Reggiani'nin sesi bu albümde eskisine göre daha canlı çıkıyor, bu da onun nihayet alkolle olan mücadelesini kazandığı anlamına geliyordu. Albümün açılış şarkısı olan Petite fille aux yeux si grands'da (Kocaman gözlü küçük kız) dünyadaki etnik köken ya da din savaşları nedeniyle ölen çocuklardan bahsediyordu bize Reggiani, albümdeki bir diğer şarkı olan Monsieur Baudelaire'de ise o günün Fransa’sında, edebiyatın sıradanlaşmasını eleştiriyor ve Charles Baudelaire’den birkaç kelime, dize ya da kısa bir şiirle buna çare bulmasını diliyordu.
Doksanların geri kalan kısmında albümlerine düzenli olarak devam eden Reggiani, 1997’de Eddie Marnay, Claude Lemesle ve Raymond Bernard gibi isimlerle çalıştığı "Nos quatre verités", 1999’da ise François Bernheim, Pierre Tisserand ve Sylvain Lebel imzasını taşıyan parçaların yer aldığı "Les adieux différés" adlı albümleri piyasaya çıkardı. Sanatçı 1999 tarihli albümünde bulunan, sözleri Jean-Loup Dabadie, müziği ise François Bernheim imzalı La Gare de Bayonne isimli duygusal parçada, bir sonbahar akşamı Bayonne Garı’nda gazetedeki ölüm ilanlarını okurken gençlik aşkını hatırlayan bir adamın hikâyesini anlatıyordu bize.
2000 yılında, Michel Legrand ve Jean Dréjac’la çalıştığı son stüdyo albümü "Enfants, soyez meilleurs que nous"yu (Çocuklar bizden daha iyi olun) yayınlayan Reggiani, 2002'de sekseninci yaşını Renaud, Arno, Jane Birkin ve Enrico Macias gibi isimlerin onun şarkılarını yorumladığı bir saygı albümüyle kutladı. Albümde kendisinin seslendirdiği Le temps qui reste - Geriye kalan zaman isimli yeni bir parça da yer alıyordu:
"Ne kadar zaman? Daha ne kadar zaman? Yıllar, günler, saatler, Ne kadar?
Düşününce bunu / O kadar hızlı atıyor ki kalbim / Hayat vatanım benim / Daha ne kadar zaman / Ne kadar?
Öyle seviyorum ki geriye kalan zamanı
Gülmek, koşmak, ağlamak, konuşmak / Görmek, inanmak, içmek, dans etmek / Bağırmak, yemek, yüzmek, itaatsizlik etmek istiyorum
Daha bitirmedim, daha bitirmedim
Uçmak, şarkı söylemek, gitmek, geri dönmek / Acı çekmek, sevmek
Öyle seviyorum ki geriye kalan zamanı"
diye başlayıp,
"Ne kadar zaman? Daha ne kadar zaman? Yıllar, günler, saatler? Ne kadar?
Umrumda değil aşkım / Orkestra durduğunda / Ben hâlâ dans ediyor olacağım / Uçaklar artık uçmadığında / Ben tek başıma uçacağım
Zaman durduğunda / Seni hâlâ seveceğim / Nerede, nasıl bilmiyorum ama / Seni hâlâ seveceğim...
Tamam mı?"
sözleriyle biten şarkı onun da hayata ve sevdiklerine vedası anlamına geliyordu aynı zamanda. 2003’te düzenlenen Victoires de la Musique ödül töreninde tüm kariyeri için bir onur ödülü alan Serge Reggiani, yeni albümünün ve otobiyografisinin hazırlıklarına devam ederken 22 Temmuz 2004 günü geçirdiği kalp krizi sonucunda hayata veda etti. “Geriye kalan zamanı” dolu dolu yaşamıştı Reggiani. Ne mutlu ki arkasında bıraktığı yüzlerce şarkı, film ve resim, biz “geride kalanların” hayatını doldurmaya devam ediyor...
Kaynaklar:
L'odyssée de la chanson française, Gilles Verlant, Hors Collection éditions, 2006
Serge Reggiani - L'acteur de la chanson, Daniel Pantchenko, Biographie fayard, 2014
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
Serge Reggiani | Rue du Rêve | La chanson de Paul | 2:19 |
Serge Reggiani | Si tu me payes un verre | La chanson de Paul | 2:28 |
Serge Reggiani | Le souffleur | Olympia 83 | 3:45 |
Serge Reggiani | Le barbier de Belleville | Venise n'est pas en Italie | 2:36 |
Serge Reggiani | Ma dernière volonté | Venise n'est pas en Italie | 4:15 |
Serge Reggiani | Je t'aimerais | Je t'aimerais | 2:05 |
Serge Reggiani | Le zouave du Pont de l'Alma | Olympia 83 | 2:54 |
Serge Reggiani | Pablo | Reggiani 88 | 4:32 |
Serge Reggiani | Noëlle | Reggiani en public - Olympia 89 | 2:50 |
Serge Reggiani | Petite fille aux yeux si grands | Reggiani 95 | 3:07 |
Serge Reggiani | Monsieur Baudelaire | Reggiani 95 | 2:56 |
Serge Reggiani | La gare de Bayonne | Les Adieux différés | 3:08 |
Serge Reggiani | Le temps qui reste | Autour de Serge Reggiani | 3:25 |